Voltingen.com

Doğru Olduğu Sanılan 5 Yanlış

Ofislerde doğal hayata geçiş yapmayı hayal edenlerin kahve molasında dile getirdikleri, ancak gerçekleşmesi halinde durumun hiç de öyle olmadığı 5 başlığı, sizin için derledik.

1- Tüm yiyeceğimi kendi bahçemden sağlarım

Bahçeden çilek

O nasıl bir hayal gücüyse artık! İhtiyaç duyacağı tüm ürünleri kendi bahçesine ekeceği sebze ve meyve ile temin edeceğini düşünen süpermenlere sesleniyoruz; çok üzgünüz ancak durum gerçekten sizin sandığınız gibi değil.

Bu özgüven patlamasının altında, ilkokul yıllarında pamuk içinde fasülye çimlendirmek gibi çok geçerli(!?) bir tecrübeniz de olabilir, kabul ediyoruz, lakin hayatında domates yetiştirmemiş bir beyaz yakalının organiğini yetiştireceğini umut etmesi, gözlerimizi yaşartıyor.

Bahçecilik, rençberlik ve bunların nirvanası olan çiftçilik, şehirde kariyer olarak tanımladığınız, uzun yıllar alan tecrübe ve birikimlerle gerçekleşiyor. Şehirdeki mevcut uzmanlık alanınızı ya da mesleğinizi bırakıp sırf arabaları seviyorsunuz diye ertesi sabah bırakın BMW’de işe başlamayı, sanayideki kaportacıda bile işbaşı yapamazsınız diye mi örnekleyelim, ne diyelim gerçekten bilemedik.

2- Oralarda hayat daha ucuz

Hayat köyde gerçekten ucuz muŞehirdeki 1000 liranın doğal hayatta 2000 lira alım gücünde olduğu varsayımı çoğunlukla bu cümle ile dile getirilse de, gerçek böyle değil.

Yaşam yerinin büyükşehire veya merkeze uzak olması taşıma maliyetinin satın aldığınız ürünün fiyatına eklenmesi nedeni ile çoğu zaman satın almak istediğiniz ürün veya malzemeye daha yüksek fiyatlarla ulaşmanıza neden olur.

Turistik bir yerde yaşıyorsanız, özellikle yazın artan yerli/yabancı turist nüfusu ile pazar yerindeki sebze ve meyvenin fiyatlarının birbirine nasıl eşlik ettiğine ilk elden şahit olacaksınız demektir. Bu pazarlarda her yaz “ayy, İstanbul’dan pahallı şekerim” isimli şarkı  listeye ilk sıradan giriyor.

3- Tavuk/Ceviz/Solucan/Mantar çiftliği kursam paraya para demem

Para

Yav he, he..

Evet, üstüne üstlük o güne kadar hayatınızı bordrolu geçirmiş birisi iseniz, para diye muhtemelen “borç para” veya “yandım anam” dersiniz.

O kadar okul okudun, hesap kitap yaptın, havuz problemi çözdün değil mi, yapmayın gözünüzü seveyim!

Tüm yatırım ve işletim maliyetlerini sırtlandığınızı ve üretimi yapacak bütün tecrübeyi sihirli bir değnek vasıtasıyla edindiğinizi var saydığımızda bile, nerede ve ne ürettiğinizden bağımsız olarak eğer güçlü bir pazarlama ağına sahip değilseniz, tavuğun yumurtaya baktığı gibi bakar kalırsın.

Kendi memleketinizde öz kaynaklarınız veya biraz dış destek ile hazır kurulu düzeni büyütmek veya çeşitlendirmek derseniz tamam, mevcut bir işletmeye ortaklık bile olabilir ama hem şehir değiştirip hem daha önce yapmadığınız bir işten geçiminizi sağlayacak kadar parayı kazanabileceğinizi düşünüyorsanız önerimiz net, aklınızdan bile geçirmeyin.

4- Tuzsuz aşım, dertsiz başım

Açık deniz“Ne demek kara sineklerle mücadele edemiyoruz belediyeyi arayın, siz buranın muhtarı değil misiniz?”

Yani siz nereye, kafa oraya. Büyükşehirin nimetlerinden feragat, size stressiz bir hayat sağlamaz. Pireyi deve yapan bir bünyeye sahipseniz, şehirdeki trafiği dert edinen kafa, köy yerinde de takacak bir sürü argüman yaratarak sizi hayretler içine sokacaktır.

Her durumda olayların olumsuz tarafını gören tescilli sorun üreticilerinin köy yerinde kooperatif kurma ihtimalleri yüksek. Tek kötü yanı, köylük yerde alıcı bulunmaması.

5- Abi, bir kere ısınma derdi yok, en soğuk havada hırkayla geziyorsun

Odunluk

Papua Yeni Gine?

Yok, ülkemiz sınırlarında böyle bir coğrafya bulunmuyor da ondan soruyoruz.

Elbette kuzeydeki illere göre kış daha kısa ve daha yumuşak geçiyor ancak o kadar da değil. Sobayı bütün gün çatır çatır yakmanız gereken günler hiç azımsanmayacak sayıda. Üstelik ısı iletim katsayısı ve mantolama desteği ile inşa edilmiş bir konutunuz yoksa işiniz daha da zor.

Ahh, bir an o kombinin termostat düğmesini kısmaya üşenip cam pencere açalım diyen yiğitleri bahçeden odun taşırken hayal edince, insanın gözleri nemleniyor yeminle.

Soru, düşünce, eleştiri ve önerileriniz yazılarımızı geliştirebilmemiz için önemli. Düşüncenizi aşağıdaki “Bir Yorum Yapın” alanına yazarak bizimle paylaşırsanız seviniriz.

2 Comments

  • Mustafa Sercan

    Yazılarınız gerçekten çok net çok esprili ve çok faydalı.
    Kesin kararlıyım fakat beklemem gereken bir zaman var(2 yıl)
    Şimdiden araştırma-bilgi edinme faaliyetlerine başladım,
    yazılarınızı okuyunca kafamdaki soru işaretlerinin birçoğu kayboldu.
    Önden gidip, arkadan gelmeye çalışanların yoluna ışık tuttuğunuz için teşekkür ediyorum.

Bir Yorum Yazın

Voltingen

Voltingen

%d blogcu bunu beğendi: